

Çok uluslu firmalarda çantadan üst düzey yöneticiliğe bir yolculuk ve bu yolculuğun paylaşımı.


Etkileyici sunumlar sadece bilgi aktarmaz, dinleyicilerde kalıcı iz bırakır. Bu program, kurumsal iletişiminizin etkisini artırmak isteyen tüm profesyoneller için tasarlanmıştır. Katılımcılar, sunum anını bir fırsata dönüştürecek stratejik yaklaşımlar ve pratik teknikler öğrenir.
Sunumlarınızın "dinleyicilerden ayrıldığımda, onların ne yapmalarını isterim?" sorusuna net yanıt verebilmesi için gerekli tüm araçları kazandırıyoruz. İyi bir sunum bittiğinde yeni bir başlangıç yaratır.


"Herkes her şeyi öğrenebilir kendi hızı ile... Herkes her şeyi yapabilir uygulamak kaydı ile..." felsefesiyle geliştirilen bu program, saha ekiplerini yöneten yöneticilerin koçluk becerilerini geliştirmeye odaklanır. Modern liderlik, direktif vermekten ziyade ekip üyelerinin potansiyelini açığa çıkarmakla ilgilidir.
Saha koçluğu programı, yöneticilerin ekip üyelerinin bireysel öğrenme stillerine ve gelişim hızlarına uygun yaklaşımlar geliştirmelerini sağlayarak, performansı sürdürülebilir şekilde artırmayı hedefler.


Birebir satış yerine bütüncül "müşteri yönetimi" yaklaşımıyla, müşteri organizasyonunun tamamını kapsayan ilişki ağları kurma ve değer yaratma stratejileri öğretilir.
Karmaşık satış süreçlerinde başarı, geleneksel satış yaklaşımlarının ötesinde stratejik müşteri yönetimi gerektirir. Bu program, çoklu karar vericilerin dahil olduğu kurumsal satış süreçlerini yönetmek için gerekli stratejik düşünce ve ilişki yönetimi becerilerini geliştirmeye odaklanır.


Başarılı satış ekibi yöneticilerinin liderlik becerilerini bir üst seviyeye taşımak için tasarlanan bu program, yöneticilik yetkinliklerini derinleştirmeye odaklanır. Davranış modellerinin değerlendirilmesi, vaka çalışmaları ve performans/potansiyel analizleri ile yöneticilerin ekiplerinden maksimum verimi almalarını sağlayacak araçlar sunulur.
Programda, teorik bilgiler pratik uygulamalarla pekiştirilir ve gerçek iş yaşamından örneklerle desteklenir.


Etkili müzakere, sağlam köprüler kurmak ve her iki tarafın da kazançlı çıkacağı sonuçlara ulaşmak sanatıdır. Bu program, müzakere süreçlerini stratejik bir yaklaşımla ele almayı ve karşılıklı değer yaratmayı öğretir.
İş dünyasında başarılı müzakereciler, sadece kendi pozisyonlarını savunmakla kalmaz, karşı tarafın ihtiyaçlarını da anlayarak sürdürülebilir anlaşmalar oluştururlar.


Yüksek beklentiler ancak etkili stres yönetimiyle karşılanabilir. Bu program, profesyonellerin iş ve özel yaşamlarında karşılaştıkları stres faktörlerini tanımlamayı ve bunlarla başa çıkma stratejileri geliştirmeyi öğretir.
Gündelik hayattan kişilik tiplerine göre yaklaşımlara, bireysel stres yönetiminden dışarıdaki stresi yönetmeye kadar uzanan kapsamlı bir çerçeve sunulur ve alışkanlık yapıcı teknikler öğretilir.


Satış ekiplerinin performansını kısa sürede artırmayı hedefleyen bu kapsamlı program, ekip içi iletişimden davranışsal satış tekniklerine, saha koçluğundan müşteri ilişkileri yönetimine kadar satış sürecinin tüm boyutlarını ele alır.
Teorik bilgiler, pratik uygulamalar ve gerçek vaka çalışmalarıyla desteklenerek, katılımcıların öğrendiklerini hemen uygulamaya geçirmeleri sağlanır.


Departmanlar arası iletişimin interaktif oyunlar, vaka çalışmaları ve sosyal aktivitelerle geliştirilmesine odaklanan bu program, kurumsal iletişim engellerini aşmayı ve işbirliğini güçlendirmeyi hedefler.
Etkili iletişim, sadece bilgi aktarımı değil, ortak anlayış oluşturma ve birlikte değer yaratma sürecidir. Bu program, katılımcılara iletişimi stratejik bir araç olarak kullanma becerileri kazandırır.


Modern iş dünyasında en değerli ve kısıtlı kaynak olan zamanı etkin kullanmak, profesyonel başarının temel unsurlarından biridir. Bu program, katılımcıların zaman tuzaklarını fark etmelerine, önceliklerini stratejik olarak belirlemelerine ve üretkenliklerini sürdürülebilir şekilde artırmalarına yardımcı olur.
Teorik bilgilerin ötesine geçen bu eğitim, katılımcıların kendi zaman kullanım alışkanlıklarını analiz etmelerini ve kişisel çalışma stillerine uygun zaman yönetimi sistemleri geliştirmelerini sağlar.


Liderlik, doğuştan gelen bir özellik olmaktan ziyade, geliştirilebilen ve hayatın her alanında uygulanabilen bir beceriler bütünüdür. Bu transformatif program, katılımcıların kendi özgün liderlik potansiyellerini keşfetmelerine ve bu potansiyeli hem profesyonel hem de kişisel yaşamlarında etkin biçimde kullanmalarına rehberlik eder.
İnteraktif egzersizler, ilham verici gerçek yaşam hikayeleri ve derinlemesine atölye çalışmalarıyla zenginleştirilmiş bu serüven, kalıcı ve etkili bir öğrenme deneyimi sunar. Katılımcılar, liderliğin sadece bir pozisyon değil, bir etki yaratma biçimi olduğunu deneyimleyerek keşfederler.
Ergin Sivaslıoğlu, kurumsal eğitmen ve yönetim danışmanı olarak çalışmalarına 30 yılı aşkın ilaç sektörü deneyimini getiriyor. Kariyeri, satış temsilcisi olarak başlayıp çok uluslu ilaç şirketlerinde kademeli liderlik pozisyonlarından üst düzey yönetime kadar ilerleyerek kurumsal rollerin tüm spektrumunu kapsamaktadır.
Bu kapsamlı deneyim, Ergin'e her seviyedeki organizasyon dinamikleri ve liderlik zorlukları hakkında benzersiz bir bakış açısı kazandırarak, pozisyonlarından bağımsız olarak çalıştay katılımcılarıyla otantik bir şekilde bağlantı kurmasını sağlıyor.
Danışmanlık uygulamasını kurmadan önce Ergin, tutarlı bir şekilde yüksek performanslı ekipler kurduğu ve geleceğin liderlerine mentorluk yaptığı çeşitli liderlik rolleri üstlendi. Eğitim geçmişi, işletme yönetimi, liderlik psikolojisi ve yetişkin öğrenme metodolojileri konularında uzmanlaşmış eğitimleri içermektedir.
Bugün Ergin, bu zengin geçmişi kullanarak teorik çerçeveleri pratik iş uygulamalarıyla birleştiren, kuruluşların daha güçlü liderlik yetenekleri geliştirmelerine ve sürdürülebilir sonuçlar elde etmelerine yardımcı olan dönüştürücü çalıştaylar sunmaktadır.
Profesyonel Deneyim Öne Çıkanlar:
Son 14 yıldaki eğitim süresi
30 yıllık yöneticilik
Memnuniyet oranı %96

“Ekipler Arası İletişim ve Takım Çalışması” temasıyla gerçekleştirdiğimiz çalıştay hem indoor hem outdoor aktivitelerle zenginleşti; birlikte düşünmenin, üretmenin ve paylaşmanın ne kadar dönüştürücü olduğunu hep birlikte deneyimledik.
Özellikle “Bitti Gitti Defter Atölyesi”, soyut kavramları somutlaştıran, ellerimizi kirletirken zihinlerimizi açan benzersiz bir deneyim sundu. Bu atölyede; sınırları kaldırdık, yaratıcılığımızı ortaya koyduk ve kendimizle olan yarışın aslında birlikte öğrenmekten geçtiğini fark ettik. Sayfalara yansıyan her çizgi, her iz, ekip içindeki yardımlaşma ve iletişimin ne kadar güçlü bir bağ kurduğunu gösterdi.
Katılımcıların birbirine destek olduğu, düşüncelerin paylaşımla büyüdüğü bu atmosfer, gerçek bir takımın nasıl oluştuğunu hissettirdi. El birliğiyle, gönül birliğiyle oluşturulan o defterler; iletişimin, güvenin ve ortak hedefe yürüyüşün sessiz ama çok güçlü birer simgesi oldu.
Bu özel davet ve samimi ev sahiplikleri için İmmünoloji Grubu’na gönülden teşekkür ederim.
Abdi İbrahim DNA Ekibi ile Adana’da gerçekleştirdiğimiz “Rekabet & Pazarın Dinamikleri” başlıklı interaktif söyleşi, sadece bilgi paylaşımına değil; tutkuya, meraka ve birlikte öğrenmenin gücüne dayanan çok özel bir deneyime dönüştü.
Programın içinde yer alan “Bitti Gitti Defter Atölyesi”, rekabet kavramını klasik anlamının ötesine taşıyarak gelişim odaklı, yaratıcı ve ilham verici bir bakış sundu. Bu atölyede katılımcılar, kendi potansiyelleriyle yüzleşirken, çizgilerle, renklerle ve dokunuşlarla aslında içsel bir yarışa davet edildi.
Rekabetin sadece başkasıyla değil, en çok da kendimizle olduğunun altı çizildi. Ellerle şekillenen defterler, zihinlerde yeni perspektifler açarken; her sayfa, birlikte üretmenin ve fikir alışverişinin ne kadar geliştirici olduğunu gözler önüne serdi. Bireysel çabanın ekip ruhuyla nasıl harmanlanabileceğini somutlaştıran bu yaratıcı süreç, enerjisiyle söyleşiyi bambaşka bir boyuta taşıdı.
Katkı sunan, fikirleriyle ortamı zenginleştiren ve birlikte büyümeye açık olan herkese gönülden teşekkür ederim.
Kıbrıs’ta Abdi İbrahim Helios Ekibi ile gerçekleştirdiğimiz “Rekabet ve Pazarın Dinamikleri” başlıklı interaktif oturum, enerjisi yüksek, fikirlerin cesurca paylaşıldığı, öğrenmenin karşılıklı olarak derinleştiği çok özel bir buluşma oldu. Katılımcıların tutkusu ve katkıları, programı sadece bir söyleşi olmaktan çıkarıp ortak aklın parladığı bir öğrenme alanına dönüştürdü.
Oturum kapsamında gerçekleştirdiğimiz Bitti Gitti Defter Atölyesi ise, rekabetin yalnızca dışsal değil, aynı zamanda içsel bir süreç olduğunu hatırlatan yaratıcı bir deneyime dönüştü. Sayfalara dökülen fikirler, çizgiler ve özgün dokunuşlar; gelişimin, kıyaslamadan çok kişisel ilerlemeye odaklı olduğuna güçlü bir gönderme yaptı.
Her bir katılımcı, kendi iç dünyasını ortaya koyarken aynı zamanda ekip ruhuyla nasıl üretken bir sinerji oluşturulabileceğini gösterdi. Ortaya çıkan tasarımlar, zihinsel sınırların nasıl aşılabildiğini ve rekabetin aslında ilham verici bir yolculuğa nasıl dönüşebileceğini gözler önüne serdi.
Bu anlamlı birliktelik ve katkı sağlayan herkese gönülden teşekkür ederim.
Proceutica İlaç’la birlikte gerçekleştirdiğimiz “Kazandıran Zihin Duruşu & Anahtar Müşteri Yönetimi (KAM)” programı; stratejik düşüncenin, deneyimin ve zihinsel farkındalığın buluştuğu, teori ile pratiğin dengeli bir şekilde harmanlandığı verimli bir sürece dönüştü.
Program boyunca, başarılı bir KAM yaklaşımının yalnızca güçlü analiz ve planlama değil, aynı zamanda duygusal zeka, içgörü ve kendini ifade becerileriyle desteklendiğinde nasıl bütünsel bir etki yarattığını birlikte keşfettik.
Bu süreci farklı kılan en özel anlardan biri ise Bitti Gitti Defter Atölyesi oldu. El emeğiyle hazırlanan koptik dikişli defterler, yalnızca birer nesne değil; zihinsel berraklığın, stratejik odaklanmanın ve kişisel içgörünün somutlaştığı araçlara dönüştü. Her bir sayfa, KAM sürecindeki çok katmanlı düşünce yapısını ve her müşteriye özel yaklaşımın izlerini taşıdı.
Bu atölye sayesinde, Anahtar Müşteri Yönetimi'nin sadece dış dünyaya yönelik bir planlama değil, aynı zamanda içsel bir hazırlık, zihinsel netlik ve duygusal dayanıklılık gerektirdiğini yeniden fark ettik.
Yazıyla düşünceye, ellerle zihne dokunduk.
“Eller kirlenir, zihin temizlenir.”
Katkı sağlayan tüm katılımcılara teşekkür ederim.
Proceutica İlaç’la birlikte, Anahtar Müşteri Yönetimi (KAM) yolculuğunun ikinci adımı olan “Stratejik Derinleşme” programını başarıyla tamamladık.
Bu programda teorik bilgiyi sahadaki gerçeklerle buluştururken, deneyimlerin rehberliğinde ezberlerin dışına çıktık; iş dünyasının dinamiklerine dair derin, tartışmaya açık, zenginleştirici örnekler paylaştık. Katılımcıların katkılarıyla öğrenme süreci çok yönlü, enerjik ve ilham verici bir yapıya dönüştü.
Programın sonunda gerçekleştirdiğimiz, Alman Tasarım Ödüllü Ahşap Ses Sistemi kişiselleştirme etkinliği, stratejik yaklaşımın özünü yansıtan etkileyici bir metafora dönüştü.
Her bir katılımcı, ürünün estetik ve teknik değerine kendi bakış açısını katarak, farklılık yaratmanın sadece ne söylediğimizle değil, nasıl bir tonda söylediğimizle de ilgili olduğunu hatırlattı.
Bu etkinlik, stratejik derinleşmenin özünü sade ama güçlü biçimde ortaya koydu: Her müşteriye aynı yöntemle değil, kendi anlayışımızla, onların dinleyebileceği tonda ve bağlamda seslenmek.
Katkı sunan tüm katılımcılara gönülden teşekkür ederim.
Defterlerle ilişkimiz genellikle not almakla sınırlıdır. Oysa düşünce akışını yazıya dökmek, zihni sadece kaydetmekten kurtarır; açar, genişletir, derinleştirir. Bu süreci bambaşka bir boyuta taşıyan özel bir atölyede, kendi ellerimizle hazırladığımız koptik dikişli defterlerle hem yaratıcılığa hem de zihinsel berraklığa alan açtık.
Etkinliğin her anı, soyut kavramları somut deneyimlere dönüştürmenin bir örneğiydi. Tıpkı etkili iletişim ve güçlü bir takım çalışmasının doğası gibi: görünmeyen bağlarla örülü ama hissedilen, yaşayan ve dönüştüren bir yapı.
Bu süreci mümkün kılan ekip ise adeta bir nar gibiydi…
Dışarıdan bakıldığında sade, zarif ve sağlam bir kabuk; içine bakıldığında ise birbiriyle uyum içinde çalışan, yüzlerce parçadan oluşan canlı bir bütün.
Her bir üye, kendi yerinde ama bütüne hizmet eden, düşünceyi harekete dönüştüren bir parçaydı. Böylece atölye sadece bir etkinlik değil, birlikte üretmenin, birlikte düşünmenin ve birlikte dönüşmenin kolektif bir ifadesine dönüştü.
“Eller kirlenir, zihin temizlenir.”
Ve bazen bir ekip, elleri kirletmekten çekinmeyen zihni berrak kılan bir nar gibi olur.
Gilead İlaç Satış Müdürleri ile gerçekleştirdiğimiz “Ekip Yönetimi ve Koçluk” programı, liderlik anlayışının yeniden şekillendiği, yöneticiliğin sadece sonuçlara değil, insanlara da odaklandığı bir gelişim süreci sundu. Katılımcılarla birlikte, etkili bir yöneticinin nasıl aynı zamanda ilham veren bir koç olabileceğini tartıştık; dinlemenin, güven vermenin ve potansiyeli ortaya çıkarmanın yollarını birlikte keşfettik.
Bu anlamlı süreci tamamlayan en özgün parçalardan biri ise, Bitti Gitti Defter Atölyesi oldu. Program boyunca ele aldığımız pek çok soyut kavram – örneğin empati, destekleyici liderlik, aktif dinleme, geri bildirim kültürü – bu atölyede elle tutulur hale geldi. Her bir katılımcı, kendi koptik defterini tasarlarken aslında liderlik tarzına da dokundu; sabırla üretmenin, dikkatle inşa etmenin ve kişisel iz bırakmanın deneyimini yaşadı.
Atölye, düşüncenin şekle, emeğin değere, temasın anlamlı etkileşime dönüştüğü bir alan sundu.
Çünkü etkili koçluk ve ekip yönetimi de böyle değil midir? Elle tutulmayanı görünür kılmak, potansiyeli ortaya çıkarmak ve her bireyin katkısıyla ortak bir yapı oluşturmak…
Defterler tamamlandı. Ama asıl olan, zihinde açılan alanlar, değişen bakış açıları ve birlikte yaratılan bağlardı.


UCB Pharma Nöroloji Grubu MSL ekibiyle gerçekleştirdiğimiz “Ekipler Arası İletişim ve Takım Çalışması” programı, medikal alanın dinamiklerine uygun olarak tasarlandı ve uygulandı.
Medikal departmanların disiplinli, bilimsel yaklaşımıyla insan odaklı iletişim becerilerinin birleştiği bu çalışma, ekip içi iş birliğini güçlendirmeye ve ortak hedeflere yönelik daha etkin adımlar atmaya katkı sundu.
Programın en özgün bölümlerinden biri olan koptik dikiş defter atölyesi, MSL’lerin düşünsel üretimlerini somutlaştırmalarına, iç görü kazanmalarına ve ekip içindeki farklı bakış açılarını anlamalarına alan açtı. Medikal bilimlerin analitik yönü ile yaratıcılığı birleştiren bu deneyim, ekipler arası iletişimin ne denli derinlikli ve çok boyutlu olabileceğini gösterdi. Yüksek katılım, güçlü etkileşim ve içten paylaşımlarla zenginleşen bu sürece katkı sunan tüm ekibe teşekkür ederim.