Hermès ustalarının canlı katılımıyla “In the Making” sergisinde ellerle üretime, en kaliteli malzemelere ve ince detaylara takıntılı olan bir markadan ilham alıyoruz. El emeğine adanmış yüzyıllık bir yolculuktan izlenimlerimiz.
Daha falzasıHermès'le aramızda ortak bir tutkuyu keşfetmemiz ile başladı ziyaretimizin hikayesi.
Bitti Gitti kurucusu Erbil'in, Londra'da öğrendiğinden beri çok ileriye taşıdığı serigrafi tekniğinin; Hermès'in meşhur eşarplarının üretiminde kullanıldığını duyduğumuzda heyecanlandık ve randevumuzu aldık sergi için.
Sergi alanına girdiğimizde, at eyerlerinden elle boyanmış seramik tabaklara, deri eldivenlerden ipek eşarplara kadar birçok Hermès ürününü yan yana dizili şekilde bulduk. Mükemmel kıvrımlara sahip ahşap tezgahlar üzerinde sergilenen ürünlerin yapım sürecini, bizzat ustaların elinden izledik.
El işçiliğine verilen bu özen bizi derinden etkiledi.
Dremel elmas uçlardan mumlu iplere, daha birkaç saat önce kendi atölyemizde kullandığımız tanıdık ekipmanları bu kez Hermès ustalarının elinde görmek içimizi ısıttı.
Sergi salonun merkezinde, bir serigrafi çerçevesi başında heyecanla konuşan bir zanaatkar vardı.
Desenlerin renklerine ayrılıp, su bazlı boyalarla serigrafi baskı sürecini dinlerken, bir anda kendimizi kendi baskı masamızın başındaymış gibi hissettik. Hatta müşterilerimizden, burada gördüğümüz türde sanatsal eşarp baskısı yapan bile vardı! Serigrafi tekniğine aynı özenle yaklaştığımızı fark ettiğimizde, doğru yolda olduğumuzun rahatlığını hissettik.
Serigrafinin doğrudan ele gelen dokusu, tuşesiz ve kalıcı yapısı, uzun ömürlü renkleri... Yıllardır serigrafi hakkında vurguladığımız tüm hususlar burada da övülüyordu. Hermès logolu kartpostal baskısı yapabilmemiz için bir serigrafi istasyonu da kurulmuştu. Başına geçtiğimizde geldi o tanıdık ses geldi: Raglenin su bazlı boyalar üzerindeki hızlı kayışının çınlaması.
Belki on binlerce kez yaptığımız bir hareketti. Fakat bu kez Hermès’in oluşturduğu zarif atmosfer içinde, tüm katılımcılarla birlikte aynı heyecanla kendi baskılarımızı yapmak özellikle değerliydi.
Kartpostal üzerine bastığımız tasarımı kuruması için Polaroid usulü ellerimizde sallarken, iyi ki geldik dedik. Tasarıma, modaya, sanata; hatta her şeyin ötesinde güzelliğe ilgi duyan herkesi mutlu edecek bir deneyimdi.
Bitti Gitti olarak biz de benzer bir inançla çalışıyoruz.
El emeğini, üretmenin mutluluğunu ve birlikte yaratmanın değerini kurumlara, markalara ve topluluklara taşımayı amaçlıyoruz.
Her baskının bir hatıra, her dokunuşun bir bağ olduğuna inanıyoruz.
Hermès “In the Making” sergisi online rezervasyonla ücretsiz olarak gezilebiliyor.
Umarız siz bunu okurken hâlâ açıktır.
Ama olmasa da el emeğinin sıcaklığını Bitti Gitti’nin ahşap serigrafi kitleri ile kendi ortamınızda keşfedebilirsiniz.
Kurumsal etkinliklerinizde canlı serigrafi deneyimi düzenleyerek çalışanlarınıza ya da misafirlerinize bu özel üretim hissini yaşatmak isterseniz, Bitti Gitti ekibi her aşamada yanınızda.