MENA bölgesindeki son derece etkili İnsan ve Kültür liderlerinin bir araya geldiği bu yılki Employer Brands Summit 2025'in resmi açılış konuşmacısı hediyesi olarak seçildiğini duyurmaktan gurur duyuyoruz.
Etkinliğe dairBir resim bin kelime sözü, internetin keşfinden önce yayıldı.
İnternetle birlikte, bir video da bin resme eşdeğer sayıldı.
Ancak pandemi ile birlikte hızlanan dijital dönüşüm, insanların yalnızlaşmasını da hızlandırdı. Bu sebeple, kurumsal konferanslar her zamankinden değerli hale geldi.
Bir el sıkışmayı, bin video konferansa eşdeğer sayıyoruz artık.
Bu sebeple, insan kaynakları dünyasının en popüler etkinliklerinden olan İşveren Markası Zirvesi’nde - Ahşap Ses Sistemi’nin konuşmacı hediyesi olmasıyla, katılmaktan büyük keyif aldık.
Yurtdışından da katılım olduğundan, İngilizce ismiyle Employer Brand Summit 2025 olarak da bilinen zirvede olanları sizinle kısaca paylaşmak istedik.
MENA bölgesinin İnsan & Kültür liderlerini buluşturan bu zirve gibi önemli bir kurumsal etkinlik düzenliyorsanız - hediyeler ve etkinlikler için konuşmak harika olur.
Kurumsal hediyeler hep stratejik bir ağırlık taşıdı.
Binlerce yıl boyunca önce kabileler sonra krallıklar ve nihayetinde devletler - el yapımı eserleri birbirlerine hediye ederek savaşları önledi, serbest ticareti teşvik etti.
Bugün de bazı hediyeler, iş birliklerini diğerlerinden daha fazla kolaylaştırıyor.
Bizce iyi bir kurumsal hediye iki kategoride yüksek puan almalı:
Ahşap Ses Sistemi ikisini birden sunuyor. Ekstra güce ihtiyaç duymadan çalışan, Alman Tasarım Ödüllü bir akıllı telefon hoparlörü olarak eşi benzeri yok.
Huş ağacının içine özel oyulan ses kanalları ve dışındaki akustik halkalar sayesinde ses ciddi oranda yükseliyor. Ses tonu ise ahşabın doğal yapısıyla daha sıcak ve tok hale geliyor.
Hayal et:
Telefonunu bu zarifçe oyulmuş huş parçasına bırakıyorsun ve bir anda müzik Bluetooth’tan değil, doğadan geliyormuş gibi hissettiriyor.
Şarj yok. Eşleştirme yok. Sadece ahşap.
Her hoparlör, konuşmacının adı ve Employer Brand Summit logosuyla kişiye özel işlendi.
Atölyemizde, kurucumuz Erbil Sivaslıoğlu’nun elleriyle ve sürdürülebilir ormanlardan elde edilen huş ağacıyla üretildi.
Zirve, İstanbul’un yoğunluğundan uzakta, Polonezköy’deki Maya Life Resort’un özenle bakılan ağaçları altında gerçekleşti.
Bu yılın teması: “İnsana Güveniriz.”
Bankacılıktan savunmaya, hızlı tüketime ve teknolojiye kadar birçok sektörün devleri oradaydı.
Ana konu: Güven. Yapay zekânın sınırları bulanıklaştırdığı bir çağda, insanlar hangi kültürlere güvenebilir?
Öne çıkan konuşmacılar:
Hepsi benzer bir çerçevede buluştu:
Güven; psikolojik güvenlik, görünür liderlik ve tutarlı değerlerle her gün inşa edilir.
Zirveden Notlarımız
Konuşma Başlığı: “Güvenle Başlayan Mutluluk”
Temalar: Psikolojik güvenlik, duygusal zeka, empati temelli liderlik
Model: Güven – Merhamet – Umut – İstikrar
Ana Mesaj:
Bir çalışanın kuruma olan güveni, sadece maddi imkanlarla değil, duygusal olarak da yanında olunduğunda inşa edilir. Cenk Bey’in vurguladığı gibi:
“Birinin derdini gerçekten dert edinince, güven orada başlıyor.”
Uygulama:
QNB Finansbank, empatiyi kurumsal değerlerden biri haline getirerek hem liderler hem ekip üyeleri için güven ortamını güçlendiriyor.
Psikolojik güvenliğin, mutluluk ve üretkenlik için ön koşul olduğu belirtiliyor.
“Sadece dinleme değil, gerçekten duymak” prensibiyle lider gelişim programları yürütülüyor.
Kulislerden Fısıltı: Yakın zamanda kurumsal değerlerini yenileyen QNB Finansbank, yeni değerlerin iletişimi için üstün bir gayret gösterdi. Bu yazı itibarıyla BİST endeksindeki en değerli şirketin, küçük bir start-up kadar çok emek sarf etmesinden etkilendik.
Konuşma Başlığı: “Kültürel Dönüşüm: Başka Türlüsü Mümkün”
Temalar: Değerlerle liderlik, kapsayıcılık, davranışsal değişim
Ana Mesaj:
Bir şirketin dönüşümü, sadece stratejilerle değil; kültürle, alışkanlıklarla, her gün tekrarlanan davranışlarla mümkündür.
“İçselleştirilmemiş bir değer, organizasyonu dönüştürmez.”
Uygulama:
“Anlat – İçselleştir – Yaşa” metodolojisi ile kültürel değişim programları hazırlandı.
600’ün üzerinde çalışanla birebir atölye yapıldı.
Liderlerden ekip üyelerine kadar herkesin aynı dili konuşması hedeflendi.
Performans sistemleri, sadece hedeflere değil davranışlara göre de şekillendirildi.
Empatik Karizma: Burcu Hanım’ın konuşmasının başında erişilebilir iletişim hakkındaki kısa monoloğu, hepimizi etkiledi. Sonraki konuşmacılar da ondan ilham alarak, erişilebilir iletişim adına kendi paylarına düşeni de yaptılar.
Konuşma Başlığı: “Yetki Ver, Güveni İnşa Et”
Temalar: Güven temelli liderlik, bireyselleşmiş kariyer yolları, esneklik
Ana Mesaj:
Güven tek taraflı bir beklenti değil, çift yönlü bir inşa sürecidir.
“Yetki vermek, kontrolü bırakmak değil; potansiyele inanmaktır.”
Uygulama:
3-4 ayda bir tekrarlanan anketlerle kurum içi nabız tutuluyor.
Çalışanlara özel gelişim ve kariyer yolları tanımlanıyor.
“One Size Fits All” yaklaşımı aşılarak, kişiye özel İK politikaları uygulanıyor.
Hibrit çalışma modelinde esneklik, güvenin göstergesi olarak görülüyor.
Gurur Verici Hikaye: Yurtdışına taşınmak isteyen çalışanlarını, BAT içinde tutmaya değer veren yönetim - bu konuda o kadar başarılı olmuş ki, Avrupa’da 5 yöneticinin 3’ünün Türk olduğu bazı bölgeler varmış artık.
Konuşma Başlığı: “Kültürle Rüzgarı Yakalamak”
Temalar: Çeviklik, kapsayıcılık, aidiyet, çalışan deneyimi
Ana Mesaj:
Kültür, değişen rüzgarlara karşı nasıl yön değiştirdiğinle şekillenir.
“Her şirket rüzgarla karşılaşır, önemli olan yönünü nasıl bulduğundur.” (Yelken metaforu sunumdaki görsellerle de çok şık desteklenmişti.)
Uygulama:
HPV aşı desteği, çalışan sağlığını önceleyen uygulamalardan biri. (Not: Bitti Gitti tasarımlarını seven çok doktor müşterimiz var, onlardan duyduğumuz kadarıyla bu destek çok değerli ve faydalı.)
Ofisler “pet-friendly” hale getirilerek çalışanların özel yaşamları destekleniyor.
Store Manager Academy ile saha çalışanlarına özel liderlik programları sunuluyor.
Aidiyet, sadece sözle değil; davranışlarla pekiştiriliyor.
Konuşma Başlığı: “Biz Bir Aileyiz”
Temalar: Güvenin kurulması ve kaybı, dijital güven, çalışan ilişkilerinde samimiyet
Ana Mesaj:
Güven, bir defa kurulduğunda kalıcı olmaz; her gün tekrar inşa edilmesi gerekir. Ve bu inşa, sözlerden çok eylemlerle mümkündür.
“Güven, kelimelerle değil; davranışla ölçülür.”
Güvenin kırıldığı anlar:
Vurgulanan Noktalar:
“Dijital ayrımcılık gerçek; algoritmalar da önyargılı olabilir.”
Kapanış Sorusu:
“İyi niyetle yaptığınızı sandığınız hangi davranışlar, aslında güven kaybettiriyor olabilir?”
Konuşma Başlığı: “Nespresso ile İş Hayatına Premium Dokunuş”
Temalar: Tutarlılık, müşteri güveni, sürdürülebilir inovasyon
Ana Mesaj:
Marka vaadi sadece kahveyle sınırlı değildir; evdeki deneyimi ofise taşımak, her yudumda aynı güveni hissettirmek üst düzey bir tutarlılık gerektirir.
“Her fincanda aynı aroma, aynı güven.”
Öne Çıkan Noktalar:
Uygulama Örnekleri:
Bakış Açısı:
Nespresso sadece kahve satan bir marka değil, enerji ve keyif dolu bir yaşam tarzı ortağı olarak konumlanıyor. Sedef Hanım, etkinliğin en popüler yeri olan Nespresso standında - konuşmasında anlattıklarını samimi bir şekilde kişiliği ile destekledi. Üniversiteden yeni mezun olsaydık, kahve dünyasının rock yıldızlarından biri olmayı kesinlikle değerlendirirdik.
Konuşma Başlığı: “Güvenin Yolu Saygıdan Geçer”
Temalar: Genç kuşaklarla bağ kurmak, değer temelli liderlik, çalışan bağlılığı
Ana Mesaj:
Z kuşağı için bir şirkette kalmak, maddi şartlardan çok kültürel uyum ve kişisel değerlerle örtüşmeye bağlı.
“Bana saygı duyuluyor mu? Özgürce konuşabiliyor muyum? Kalmak istiyor muyum?”
Uygulama:
Nestlé, çalışanlara bu üç soruyu sorma ve dürüst cevaplar alma cesaretine sahip.
Geri bildirim kültürü sadece yılda bir kez değil, sürekli işleyen bir yapı içinde.
“İçeriden dışarıya liderlik” modeli ile çalışanlar sadece takip eden değil, kültür taşıyıcısı olarak konumlanıyor.
Gösterişsiz Kral: Boğaçhan Bey, kendini ti’ye aldığı şakalarıyla bizi çok etkiledi. Bazen bir Shakespeare sahnesini andırıyor kurumsal dünya, insanların rolleri ve diyecekleri önceden hazırmış gibi. Tabii bu, işbirliğini kolaylaştırmak adına yapılıyor. Ancak her şeyin ötesinde, hepimizin fani olduğunu, hayatı çok ciddiye alırsak fazla alıngan ve kasıntı olacağımızı hatırlattı bize Boğaçhan Bey.
Konuşma Başlığı: “İnsana Odaklanmanın Yeni Değeri: Güven Ekonomisi”
Temalar: Stratejik güven, çalışan değeri, kültürün geleceğe taşınması
Ana Mesaj:
Güven bir "soft skill" değil, işin kalbinde duran stratejik bir sermayedir. Performans, bağlılık ve sürdürülebilirlik doğrudan bu güven sermayesinden beslenir.
“Güven, geleceğin şirketlerini bugünden şekillendiriyor.”
Vurgulanan Noktalar:
“Vay Canına” Anı:
Sinan Bey bir slayt gösterdi: TEI’nin motor ürettiği tüm uçak modelleri sıralanmıştı. Boeing 747 gibi tanıdık isimlerle doluydu. Salonda bir sessizlik oldu. Neredeyse dünyadaki tüm popüler uçak modellerinin TEI motorlarıyla uçtuğu fark edildi.
Kapanış Mesajı:
“Güveni anlamak, bir trendi takip etmek değil; geleceğe hazırlanmanın ta kendisi.”
Konuşma Başlığı: “Çıkarken Bile Saygı”
Temalar: Eşit fırsat, çıkış deneyimi, duygusal zekâlı İK
Ana Mesaj:
Gerçek kültür, bir çalışanın ilk gününde değil; son gününde kendini belli eder.
“Veda bir kapanış değil, bir hatırlanma biçimidir.”
Uygulama:
Mülakat süreçlerinde ‘saygılı değerlendirme protokolü’ uygulanıyor.
Ayrılan her çalışana “ilk iş gününde getirdiği çiçek” iade ediliyor; bu, bir veda değil, bir teşekkür.
İç süreçlerde adalet ve şeffaflık öncelik taşıyor.
Japon Türk kardeşliği: Gamze Hanım, bizimle önemli verileri paylaştıkça; seyirciler olarak birbirimize hafif bir şaşkınlıkla baktık. Çalışan memnuniyet oranı ve işi bırakan oranı - bu iki veri de piyasa standardından çok daha iyi durumdaydı Toyota’da. Japon kültürünün, gösterişten uzak olduğu halde ne kadar başarılı olduğunu tekrar hatırladık. Japon kardeşlerimizi seviyoruz ve iki ülke arasında daha çok işbirliği diliyoruz.
Konuşma Başlığı: “Sadece Performans Değil, Hikâye de Taşıyoruz”
Temalar: Marka ilişkisi, sporcu bağlılığı, kültürel süreklilik
Ana Mesaj:
Bir kurumun güvenilirliği, zor zamanlarda gösterdiği sadakatle ölçülür.
“Sakatlandığında yanında kalan bir markaya daha çok sarılırsın.”
Kulislerdeki Teşekkür: Kübra Hanım, ahşap ürünleri çok sevdiğini ve kendi yaşam alanı için hep özel tasarım objeleri aradığını belirtti. Onun nazik sözlerini duymak, özellikle de mücadeleci kişiliğini konuşmada tanıdıktan sonra, çok mutlu etti bizi.
Konuşma Başlığı: “İnsanla İleriye”
Temalar: İş saatleri dışında da iyi oluş, bağlılık, geleceğe odak
Ana Mesaj:
Çalışan mutluluğu ve elde tutma oranı sihirli formüllerle değil, gerçek bir ekip çalışmasıyla sağlanabilir.
“Mutluluk, mesai saatine sığmaz.”
Vurgulanan Noktalar:
Sunum Tasarım Notu:
Özlem Hanım’ın sunumu sade, ferah ve net bir tasarıma sahipti. Bu, anlattıklarını takip etmeyi son derece kolaylaştırdı ve mesajlarının daha güçlü iletilmesini sağladı.
Konuşma Teması: “İnsanı Merkeze Alan Dijital Dönüşüm”
Temalar: Sistem düşüncesi, yapay zekâ etiği, zihinsel modeller, adil dönüşüm
Ana Mesaj:
Dijital dönüşümün gerçekten anlamlı ve sürdürülebilir olabilmesi için yalnızca teknoloji değil, zihniyetler de değişmeli.
Vurgulanan Noktalar:
Deja Vu:
Aktaş’ın yaklaşımı bize Donella Meadows’u hatırlattı — özellikle Thinking in Systems ve Limits to Growth kitaplarındaki sistemsel bakışla güçlü bir paralellik kuruldu.
Konuşma Başlığı: “Marka Vaat Değil, Deneyimdir”
Temalar: Tutarlılık, deneyim bütünlüğü, marka itibarının temeli
Ana Mesaj:
İşveren markası bir pazarlama kampanyası değil, çalışanların her gün yaşadığı deneyimdir.
“People trust what they live, not what they hear.”
Uyarı:
Simon Barrow, organizasyonların “büyük vaatlerle” marka inşa etmeye çalışırken, içerideki deneyimi ihmal etmelerinin güveni sarsacağını vurguladı.
Etkinlik Mekânı: Samimiyet Küçük Alanlarda Kurulur
Zirve alanı sade ve kompakt tutulmuştu.
Sahne havuz başındaydı, tam karşıda QNB Finansbank’ın güçlü bir varlık sunan dev standı yer alıyordu.
Simon Barrow’la burada gölgede güzel bir sohbet ettik. Yokuş yukarı biraz yürüyünce küçük bir ahşap köprüyle Nespresso standına ulaştık. Barista bize soğuk kahve kokteyllerini sundu. Favorimiz: Badem sütlü Amaretto.
Öneri: Kendi etkinlikleriniz için, Bitti Gitti serigrafi standı, etkileşimi arttıran bir interakif konsept olarak networking anlarınızı unutulmaz kılabilir.
Örnek video: H&M ile 3 saatte 1.000 kişiye nasıl ulaştık: YouTube
Isınan Bir Gezegen İçin Soğukkanlı Hediyeler
Hava gerçekten çok sıcaktı.
Bu durum sadece rahatsız edici değil, aynı zamanda uyarıcıydı. Yeni anormalimiz artık bu olacak.
Elektrik, pil, ve uygulama çalıştırmak için veri merkezi gerektirmeyen bir ses sistemi - artık sadece sürdürülebilirlik değil, akıllı bir seçim.
Birbirimize iple bağlı tırmanıyoruz bu dağı, birimizin bile aldığı bir ürün birkaç yıl içinde hepimizi etkiliyor. Az etkilese de, etkiliyor yine de. İyileştirmek de prensip meselesi. (Burada, sahildeki deniz yıldızlarını toplayan çocuğun hikayesi geliyor aklımıza.)
İnsanların ezberini bozacak, el yapımı bir teknoloji ürünü; etkinliklerinizi karbon sıfıra indirme yolunda doğru bir tercih olabilir.
Bir Hediyenin Hikâyesi: Atölyeden Karşılama Masasına
Çoğu kurumsal hediye tedarikçisinin aksine, tüm süreci atölyemizde yönetiyoruz:
✅ Tasarım, hammaddelerin temini, ve dikey üretim aşamasındaki tüm basamaklar.
✅ Kişiye özel işleme: Logo, isim, mesaj – tamamı bizden.
✅ Hediye hazır ambalaj: Yalın ve etkileyici
✅ Garantili teslimat: Türkiye’nin neredesinde olursanız olun, en güvenli kargo ile kapınıza teslimat.
Bitti Gitti olarak sadece el yapımı ürün değil, anlatılmaya değer hikâyeler teslim ediyoruz.
Hediyeyi Anlamlı Kılalım
Markanız uzun vadeli etkiler bırakmak istiyorsa,
Gelin birlikte unutulmayacak bir hediye tasarlayalım:
📩 kerem@bittigitti.com.tr
🌍 www.bittigitti.com.tr
Siz de bir sonraki kurumsal etkinliğinizin kalıcı el yapımı eserlerin üretimiyle geçmesini diliyorsanız, Bitti Gitti'den teklif almadan karar vermeyin.
Kurumunuza en uygun teklif için katılımcı sayısından ve etkinliğinizden bahseden mesajınızı bize gönderip,
1 iş günü içinde size özel teklifinizi inceleyebilirsiniz.