Tuşesiz Bir Anı

Türkiye'de şehirler arası yolculuğun sıkıntılı olduğu zamanlar vardı. Konfor ve güvenlik, bugünkü dünya kalitesinden çok uzaktı. Sonra Mercedes-Benz Türk'ün O302 otobüsleri yollara çıktı. Bu otobüsler yolculuk kültüründeki Rönesans'ın başlangıcı oldular. Şirket, bayileri ile 50. yılını kutlarken bu büyük mirası onurlandırmak istedi. Peki, bir efsanenin hatırası nasıl hediye edilirdi?

Cevap, bir tişört oldu. Ama sıradan bir tişört değil. Üzerinde, efsane O302'nin özel olarak çizilmiş bir tasarımı vardı. Bu tasarım, dijital baskı ile üretilebilirdi. Ama Mercedes yöneticileri, en kalıcı ve sürdürülebilir baskı tekniği Serigrafi'yi keşfettiklerinde - kültürleri için doğru olan çözüm olduğunu kavradılar. Tıpkı ürettikleri araçlar gibi, hediyelerinin de en uzun ömürlü olmasını istedikleri için. Standart dijital baskının 2-3 yılına kıyasla, 10 yıldan fazla dayanan ve kullanıldıkça güzelleşen serigrafi baskıyı tercih ettiler.

Bu özel projenin bir parçası da bizzat Mercedes-Benz çalışanı İdil'di. Şirketin, ömrünü bu işe adamış bayilerine vereceği hediyeleri kendi elleriyle basmak, onun için unutulmaz bir deneyimdi. Bu, hediyeye kişisel bir ruh katıyordu.

Bayiler, 50. yıl hediyelerini kutularından çıkardığında, onları bir sürpriz bekliyordu. Tişörtün üzerindeki O302 tasarımına dokunduklarında, parmaklarının altında bir boya katmanı hissetmediler. Tasarımın kumaşa işlenişi pürüzsüzdü. Tekstil dilinde buna 'tuşesiz' denir. Bu, su bazlı boyanın, pamuk kumaşın liflerine tamamen geçtiğini gösteren, yüksek kalitenin bir işaretiydi.

Tüm bu duyusal detaylarla, içinde yolların, anıların ve 50 yıllık bir emeğin hatırası olan bir yadigar ortaya çıkarmayı başardık birlikte. Bazen bir şirketin size verdiği değeri, en iyi, elinizi tasarımın üzerinde gezdirdiğinizde anlarsınız. Hiçbir pürüz yoksa, doğru yoldasınızdır.

‍